13 Ağustos 2009 Perşembe

dunga ve değişen brezilya

98 dünya kupası finalini hatırlayanlarınız vardır. ronaldo'nun hasta olmasına rağmen sponsorlar baskısıyla sahaya sürülmesi olayı; maçı brezilya aleyhine oldukça etkilemişti. brezilya bu eğilimini yaklaşık 7-8 yıl daha sürdürdü. nedir bu eğilim? sponsor futbolcular eğilimidir bahsettiğim. oynadıkça para kazandıran futbolcular: ronaldo, roberto carlos, ronaldinho, kaka, rivaldo... tabiki saydığım ve sayamadığım daha nicesi iyi futbolcular oldukları için, belirli bir hayran kitlesine sahip oldukları için sponsorlar tarafından sponsore edildiler ve ediliyorlar. fakat bu durumdaki futbolcu sayısının çok olması ve performanslarına bakılmaksızın oynatılmaları, futbolundaki eğlenceyle insanları tavlayan bu kavruk tenliler takımını sadece tur geçmek için gol arayan bir takım haline getirdi. oynadığı futbolla izleyenlere zevk vermeyen bir brezilya vardı 2002'den sonraki dönemde.
şöyle bir şeyde varki oda; dünya kupası elemeleri gibi 'turnuvalara' giden yollarda bu sponsor futbolcular yerine brezilya'dan, avrupa'dan milli takıma çağırılan fazla ünlü olmayan futbolculardan sıkça yararlanılması ve daha sonra turnuva kadrolarına alınmamaları. en bariz örneği fenerbahçe'nin brezilyalı 'her şeyi' alex'tir. 2002 dünya kupası eleme maçlarının hepsinde oynamasına rağmen dünya kupası kadrosunda kendisine yer bulamamıştır kendisi. bunun gibi bir çok örneğe rastlayabilirsiniz. bu durumun farkında olmak, brezilya milli takımına olan hayranlığımı eritti tabiri caizse.

sahada ve saha dışında yaşanan olumsuzluklar, kötü futbol; brezilya'nın izlenirliğini azaltmaya başlamıştı. 'büyük oyuncular'ın avrupa'nın önemli liglerinde oynaması ve milli takımda da çokça bulunması da brezilya'nın belli başlı ülkeler dışındaki izlenirliğini düşürmüştü. ama sonra her şey tekrar tersine dönemeye başladı.

brezilya'da futbol federasyonunun diktatör vari bir yönetim anlayışı çizmesi teknik direktörleri 'federasyonun kuklası' olarak görmeme neden oluyor. o yüzden bahsedeceğim değişikliğin %100 dunga tarafından gerçekleştirildiğini zannetmiyorum. bu da pazarlama konusu çerçevesinde gerçekleşmiş bir değişiklik olabilir.

izlenirlik çemberinin çapının azalmaya başladığını hissetmiş olacaklarki son 2-3 sene içinde brezilya milli takımı avrupa'nın diğer liglerindende oyuncu araştırmaya; milli takıma çağırmaya başladı. hatta kendi ülkesinden aldığı oyuncu sayısıda arttı. yine tanıyacağımız bir örnek olarak bobo'yu verebiliriz. dunga, türkiye'ye bir ödül törenine geldi ve bobo'yu milli takıma alacağını söyledi. iyi kötü çağırılan alex bile türkiye'ye geldikten sonra milli takımı unutmuştu. bobo olayıyla birlikte başta beşiktaşlılar olmak üzere birçok türk'ü ekrana kitlemeyi başardı brezilya. ayrıca dos santos'un da brezilya'da oynarken çağırılması ve türkiye'deyken de bu işe devam edilmeside var gözümüzün önünde. hatta elano için dunga'nın : galatasaray'da sürekli forma şansı bulabilecek olması milli takım için olumlu" demesi brezilya milli takımının oyuncu çehresinin değiştiğini gösteriyor. hep türkiye örnekleri oldu ama almanya orta sıra takımlarından, fransa orta sıralarından, rusya takımlarındançağırılan futbolcular görüyoruz artık brezilya'da. insanlar brezilya milli takımı içinde tanımadıkları bir oyuncu görünce heyecanlanıyorlar, yeni bir yıldız mı doğuyor hesabı. umarım anlatmak istediğimi anlatabilmişimdir. özetle; brezilya önceden malı pahalıya satarak para kazanıyordu, şimdi ise ucuz ama sürümden kazanıyor. olay budur bence.
100. yazımı okudunuz ya da sadece bu kısmı okuyorsunuz. neticede 100. yazım olduğunu öğrendiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder