akıl akıl gel...

bi de ben bi kere aşık oldum ama yazamadım facebooka aşklı meşkli cümleler. çok aşık oldum, onuda anlatacağım ulan, ergen tripleri olmadığını anlarsınız o zaman. ben nefret ediyorum açıkçası aşklı meşkli hadiselerden, bir tek sarı lacivert le ilgili olan aşka tahammülüm vardı, artık o da eskisi gibi değil. izleyici olup çıkacağım, taraftarlık benden uzaklaşıyor

;)

...para ve mutluluk dünyada azınlık bir kesmin sahip olduğu şeylerdir, diğerleri bunların üzerine konuşur ve çaresizce çabalar ya da umudeder...

iki harfin peşinde

şu dünya iki harfin peşine dönüyor. 2 harfli olupta anlamlı olan pek bir şey yok zaten, dediğim şey o, kadınlara has organ. argosunu dikkate alarak harf sayısını yazdım. yoksa başka ifadeleride var. neyse konuma geleyim, dikkat edin her şey bu meseleye dayanıyor, erkek dünyası bazında konuşuyorum. kadın kadına bir durumda söz konusu ama o böylesine çirkin olaylara dahil olmadığı için erkek kısmını söyleyeceğim. benim fazla erkek arkadaşım yoktur, tanışırım insanlarla ama arkadaş olmam. belli ediyor 10 dk sonra kişi nasıl olduğunu. bende erkeğim benimde arzularım düşüncelerim var ama bunları gerçekleşmesi için içten pazarlıklı iki yüzlü hareketler yapmıyorum. uslu görünüp kızın arkasından laf etmiyorum, ya da birlikte olduğum kızı arkadaşlarıma anlatmıyorum ona saygı duyuyorum, onu ortam malzemesi yapmıyorum canımı yakmış olsa dahi. erkeğe verilen organın yaratılma (ya da varolma hangisini istersen) sonucunda kadınınkine üstünmüş gibi olmasından kaynaklanan bir böbürlenme durumu var. karmaşık oluyor sanırım ama okumuyorum açıkçası ne yazdım diye. şöyle bir örnek vereyim. baba oğluna olur böyle şeyler, erkeksin yaparsın falan filan tarzı cesaretlendirici ya da olduğunda kafaya takmamasını gereketiren sözler söyleyebiliyor. aynısını kızına demez ama hiç bir zaman. yediremez öyle bir şeyi. e senin oğlan bu işi erkeklerle mi yapıyor?! onu bir mal gibi gösteriyor oğluna alttan alta. böyle böyle yetişiyor orospu çocukları işte!! oruçta gidecek şimdilik sessizleşiyorm.

başlayalım bakalım saçmalamaya

insan hayatta başına gelen şeyler için, ileride sefasını süreceğim ya da önceden sürülmüş sefanın şu an cefasını çektiğini düşüncesini taşır. genelledim pek sevmesemde. o zaman benim çektiğim acılar daha önce yaşadığım mutlulukların acısı mı? yoksa ben ileride çok mutlu olup bu günlerin acısını mı çıkaracağım? bilemiyorum, tek bildiğim aylardır acı çekiyor olduğum çeşitli konularda. sınavlar bitmedi bir türlü, hayırlısı.

anlayacağın üzere iki senede çok şey değişti, blog un konusu da değişiyor böylelikle. kendi kendime sessiz sedasız yazacağım burada ;)